
Osmanlı Donanması’nda iletişim, yüzyıllar boyunca yalnızca yazılı belgeler ve elçilerle değil, aynı zamanda görsel ve ışıklı sinyallerle de sağlanmıştır. Telgraf ve telsiz teknolojileri henüz hayatımıza girmediği dönemlerde, duman işaretleri ve fener sistemleri, donanmanın vazgeçilmez iletişim araçları arasında yer alıyordu. Bu yöntemler, hem gemiler arasında hem de karadaki gözetleme istasyonlarıyla kurulan koordinasyonda hayati bir rol oynamıştır.
Dumanla Haberleşme Sistemleri : Gündüz saatlerinde Osmanlı Donanması, duman sinyallerini hem kısa mesafeli hem de uzun menzilli iletişim için kullanıyordu. Özellikle gözetleme kuleleri, kıyı istasyonları ve sancak gemileri, belirli aralıklarla yükseltilen duman işaretleriyle haberleşirdi. Dumanın sayısı, yoğunluğu, aralıkları ve kesilme süreleri önceden belirlenmiş anlamlar taşıyordu. Örneğin: • Tek ve kısa süreli bir duman yükselmesi “güvenli” anlamına gelirken, • Uzun ve kesintisiz bir duman “tehlike” veya “düşman tespiti” anlamına geliyordu. Bu sistem, özellikle görüş mesafesinin yüksek olduğu açık denizlerde büyük bir avantaj sağlıyordu. Dumanın yönü ve yoğunluğu, hava koşullarına göre değişebildiği için her bölgede farklı kodlamalar kullanılmıştır. Bu kodlamalar, Osmanlı denizcilik geleneklerinde bir tür erken dönem sinyal protokolü olarak kabul ediliyordu.
Gece Haberleşmesinde İşaret Fenerleri :Geceleri dumanla iletişim mümkün olmadığından, donanma gemileri ve kıyı gözetleme kuleleri işaret fenerleri kullanıyordu. Bu fenerler, gemi direklerine veya kıyı kulelerine asılır; ışığın rengi, yanma süresi ve sayısı belirli mesajları temsil ediyordu.
savaş alanında sesli komut sistemleri hakkında bilgi edinmek için tıklayınız.