
Osmanlı Donanması, 19. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın başlarına kadar iletişimdeki hızlı gelişmeleri yakından izleyen birkaç kurumdan biriydi. Telgraf döneminin ardından, dünya deniz kuvvetlerinde gündem olan radyo telsiz sistemleri çok geçmeden Osmanlı Donanması’nın da dikkatini çekti. Geniş deniz sahalarında haberleşme ihtiyacı ortadaydı; telsiz teknolojisi artık lüks değil, neredeyse zorunluluk haline gelmişti. Radyo Telsizin Donanmada İlk Adımları Osmanlı’da radyo telsizle ilgili ilk deneyler, II. Abdülhamid dönemindeki modernleşme çabalarının bir parçası olarak ortaya çıktı. O sıralar Marconi’nin Avrupa’da geliştirdiği kablosuz iletişim cihazlarını donanma yakından takip etti. Kısa süre sonra Osmanlı gemilerinde de bu cihazlarla testler başladı. Donanmanın özellikle Akdeniz ve Karadeniz’de uzun mesafeler kat eden zırhlıları, filolar arasında telgraf kablolarına bağlı kalıyor, savaş sırasında bu ciddi sıkıntılar yaratıyordu. İşte bu yüzden Bahriye Nezareti, gemiler arasında kablosuz iletişim sağlayacak telsiz sistemlerini denemeye karar verdi. İlk Denemeler: Teknolojiyle Tanışma İlk telsiz denemelerinde, Avrupa’dan getirilen erken dönem Marconi tipi cihazlar ve kıyı telsiz istasyonları kullanıldı. Denemelerde şunlar öne çıktı: – Gemiler arasında kısa mesafede mesaj alışverişi – Kıyıdan gemiye komut iletimi – Sisli havalarda, görüş kaybolunca iletişim sağlama – Acil durum çağrılarının denenmesi Bazı gemilere geçici telsiz antenleri kurulmuştu. Kıyıdaki mühendislerle Bahriye personeli birlikte çalıştı; iletişim mesafesini ve sinyalin netliğini ölçtüler. Hepsi yeni bir teknolojiyle tanışmanın heyecanını yaşıyordu. Donanmanın Gerçek İhtiyaçları Radyo telsiz, Osmanlı Donanması için sadece bir iletişim aracı değildi. Savaş gemilerinin komuta ve kontrolünü güçlendiren, stratejik bir araçtı. Özellikle şu alanlarda telsiz büyük avantaj sağladı: – Filonun manevra sırasında uyumlu hareket etmesi – Fırtına ya da görüşün kaybolduğu anlarda güvenli seyir – Düşman hareketlerinin hızla bildirilmesi – Mayın tarama ve devriye görevlerinde koordinasyon Kıyı Telsiz İstasyonları: Haberleşme Ağının Temeli Donanmanın telsiz kullanımı için bazı kritik kıyı bölgelerine de telsiz istasyonları kuruldu. Bu istasyonlar, Boğaz girişlerinden stratejik limanlara kadar uzandı, Akdeniz ve Karadeniz rotalarını kapsayacak şekilde planlandı. Sonuçta, hem gemiden gemiye hem de gemiden merkeze uzanan bir iletişim ağı oluşmaya başladı. Modernleşmenin Yolunu Açan Hamle Osmanlı Donanması’ndaki ilk telsiz denemeleri, 20. yüzyıl başındaki daha büyük iletişim yatırımlarının önünü açtı. Telsizin başarılı bulunmasıyla, sonraki yıllarda birçok zırhlıya ve kıyı istasyonuna kalıcı telsiz sistemleri yerleştirildi. Bu gelişmeyle birlikte Osmanlı Donanması, modern komuta-kontrol sistemlerine geçişte önemli bir adım attı. Telsiz, donanmanın dış tehditlere daha hızlı yanıt vermesini sağladı. Sonraki yıllarda Cumhuriyet Donanması’nın da temel haberleşme aracı haline geldi. Kısacası, bu teknolojiyle birlikte Osmanlı deniz gücünün çehresi değişti.